Deloitte tarafından yayımlanan 2025 Gen Z ve Millennial Survey, dünya genelinden 23.400’ün üzerinde Gen Z (1995–2006 doğumlular) ve Milenyum kuşağı (1983–1994 doğumlular) katılımcıyla yapılan kapsamlı bir çalışma. Özellikle bu kuşakların 2030 yılına kadar global iş gücünün %74’ünü oluşturacağı öngörülüyor.
Ana bulgular şunlardır:
• “Para, Anlam ve Well being (İyi Olma Hali)” arayışı: Gen Z ve Millennials çalışanları, maaşın yanı sıra anlamlı iş ve kişisel iyi oluş dengesini de güçlü şekilde önemseyerek kariyer kararlarını bu üçlü faktöre göre şekillendiriyor.
• Yüksek finansal kaygı: Katılımcıların %48’i (Gen Z) ve %46’sı (Milenyum) finansal güvencesizlik hissediyor. Geçen yıla kıyasla bu oranlarda belirgin artış var.
• Anlamlı çalışma iş tatminine katkı sağlıyor: %89 Gen Z ve %92 Milenyum, işlerinde bir amaç olmasının iş doyumu ve iyi oluş üzerinde önemli etkisi olduğunu belirtiyor.
• GenAI etkisi ve dijital beceriler: Katılımcıların %74–77’si önümüzdeki yıl işlerini yapay zekânın etkileyebileceğini düşünüyor. Teknolojiye uyum amacıyla hem teknik hem bilişsel yetkinlik geliştirme ihtiyacı ön plana çıkıyor.
• Yönetici destek eksikliği: Gen Z ve Milenyum kuşaklarının büyük kısmı, öğrenme ve kariyer gelişimi konusunda yöneticilerinden daha fazla mentorluk beklentisi duyuyor ancak birçok kişi bu desteği yeterince alamadığını ifade ediyor.
Kısacası, Gen Z ve Milenyum kuşağı bireyleri, yalnızca ekonomik gelir değil; anlam, gelişim ve bireysel iyi oluşu da iş deneyimlerinin merkezine koyuyor. Bu da modern iş dünyasında esnek çalışma, sürdürülebilirlik odaklı kurum kültürü, liderlik gelişimi, mentorluk ve teknolojik adaptasyon stratejilerini zorunlu hale getiriyor.
Detaylı bilgi için tıklayınız.