2025 Jobs at Risk Report’a göre, ABD’de yaklaşık 19,2 milyon iş yüksek ya da çok yüksek düzeyde otomasyon riski altında bulunuyor. Bu oran toplam işlerin %12,6’sına karşılık geliyor ve teknolojinin iş gücü üzerindeki etkisinin ne kadar geniş bir alana yayıldığını ortaya koyuyor.
Rapor, sektörler arasındaki farklılıklara da dikkat çekiyor. İş dünyası ve finansal operasyonlarda işlerin %19,9’u risk altındayken, yaşam bilimleri sektöründe bu oran yalnızca %4,7 seviyesinde. Bu tablo, otomasyonun özellikle belirli alanlarda çok daha yoğun bir dönüşüm yarattığını gösteriyor.
2025 Jobs at Risk Report, meslek gruplarına ilişkin bulgularda ise mavi yakalı işler, hizmet pozisyonları ve idari destek rollerinin en yüksek risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Rutin ve tekrar eden görevlerin, yapay zekâ ve otomasyon sistemleri tarafından kolaylıkla ikame edilebildiği vurgulanıyor. Buna karşılık, yaratıcılık ve insan etkileşimine dayalı görevlerde riskin daha sınırlı olduğu belirtiliyor.
Raporda ayrıca işletmeler için “AI + HI = ROI” yaklaşımı öne çıkarılıyor. Bu formül, yapay zekâ ile insan zekâsının birlikte kullanıldığında gerçek katma değer yaratacağını ifade ediyor. Özellikle yeniden beceri kazandırma ve yetkinlik geliştirme programlarının, dönüşüm sürecinde şirketlerin en güçlü yatırımları olacağı vurgulanıyor.
Son olarak, 2025 Jobs at Risk Report, işletmelere yalnızca teknolojiyi benimsemekle yetinmeyip aynı zamanda çalışan bağlılığını güçlendiren uygulamalara odaklanmaları gerektiğini hatırlatıyor. Böylece otomasyon süreci, hem işletmeler için daha yüksek verimlilik hem de çalışanlar için daha nitelikli iş fırsatları yaratma potansiyeline sahip hale geliyor.